Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Antisosyal Kişilik Bozukluğu İçin Ayırıcı Tanı Kılavuzu
Antisosyal Kişilik Bozukluğunun mental bir bozukluk olarak kabul edilip edilmemesi ve DSM-IV'e dahil edilip edilmemesine ilişkin tartışma, bu tanıya ilişkin en temel sorunu oluşturmaktadır. Antisosyal Kişilik Bozukluğunun mental bir bozukluk olarak kabul edilmemesi gerektiği görüşünü destekleyen güçlü düşünceler bulunmaktadır. Etkili bir tedavi olanağının bulunmaması ve bozukluğun DSM-IV-TR'ye dahil edilmesinin kişilerin eylemlerinin sorumluluğundan kaçmasına yol açabilecek olması, bu düşüncelerden yalnızca bazılarıdır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu, bir dizi başka psikiyatrik bozuklukla birlikte bulunur ve %5-% 10 gibi yüksek bir intihar oranına yol açar. Ancak, suç iş leyen herkesin bir Kişilik Bozukluğu olduğu söylenemez. Antisosyal davranışlarda bulunan çoğu kişide herhangi bir mental bozukluk yoktur. Bazı kimseler hayatı kazanmanın bir yolu olarak suçu tercih eder ve Antisosyal Kişilik Bozukluğunun diğer ölçütlerini karşılamazlar (öm., sadece kazanç için uyuşturucu satıcılığı ya da adam öldürme gibi işlere karışanlar). Antisosyal davranışlar gösteren bir kimseyi değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken diğer tanılar Madde Kullanımının Yol Açtığı Bozukluk, Bipolar Bozukluklar ya da Şizofrenidir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu terimi, yalıtılmış antisosyal etkinliklerde bulunan kişileri tanımlamak için kullanılmaz. Geç gelişen ya da yalıtılmış antisosyal davranışlar klinik soruna yol açtığında, DSM-IV-TR elkitabında "Klinik İlgi Odağı Olabilecek Diğer Durumlar" bölümünde yer alan "Erişkin Antisosyal Davranışı" tanısı kullanılabilir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu, hayatın erken evresinde başlayan bir Örün- tüyü tanımlar ve bu örüntü 15 yaşından önce ortaya çıkarsa Davramm Bozukluğu tanısı konulur. Ergenliğin sonlarında ya da genç erişkinlik döneminde bulunan bir kimse Antisosyal Kişilik Bozukluğu ölçütlerini karşılamaya yetecek kadar şiddetli olmayan rahatsız edici antisosyal davranışlar sergilemeye devam ediyorsa, Davramm Bozukluğu tanısı konulur. DSM-IV-TR tanımlamasına göre, Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı 18 yaşın altında kimselere konulamaz.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısının uygun olup olmadığını düşünürken dikkat edilecek iki önemli nokta, davranışlar ile madde ve kültürel zemin arasındaki bağlantıdır. Bu pek çok açıdan klasik tavuk ve yumurta sorusunun bir örneğidir: davranış bozukluğuna eğilimi olan kişiler erken yaşta uyuşturucu kullanmaya, çetelere katılmaya eğilim gösterirler; fakat başka bir koşulda antisosyal davranıştan kaçınabilecek olan kimseler de madde kullanımının ve arkadaş baskısının sonucunda bu tarz davranışlar sergileyebilirler. Antisosyal davranış etiyolojisi içinde madde kullanımının ve arkadaş baskısının rolünü kestirmek genellikle imkansız olduğundan, bunların varolması tanıyı değiştirmez. Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı için, kişide Davramm Bozukluğu bulunmuş olduğunu ve başlangıcın 15 yaş öncesine karşılık geldiğini göstermek gerekir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu özellikle Sımrda, Histriyonik ve Narsistik Kişilik Bozuklukları olmak üzere, bazı başka Kişilik Bozuklukları ile birlikte varolabilir.
Olgu Sunumu: Kötü Bir Adam
Yirmi altı yaşındaki Bay Y., bir intihar girişiminin ardından, bulunduğu hapishaneden, psikiyatri merkezine gönderilmiş. Bay Y.'nin daha önceden de üç intihar girişimi ve çok kereler yasalara aykırı davranışları olmuş. Sosyal hizmet kurumlanndaki belgeler, tıbbi kayıtlar ve yasal tutanaklardan edinilen bilgilerle, klinisyen hastanın geçmişi hakkında bilgi edinebiliyor.
Bay Y.'nin annesi uyuşturucu bağımlısı bir fahişeymİş. Babasının kim olduğunu bilmiyor. Genç yaşlarından başlayarak çok ciddi davranış sorunları olmuş. Okulun ilk günü diğer çocuklarla kavga etmeye başlamış ve ilkokuldayken defalarca hayvanlara işkence ederken yakalanmış. Dokuz yaşındayken henüz bebek olan kardeşini birinci katta olan dairelerinin camından dışarı atmış ve bebeğin kemiklerinin çok yerinden kırılmasına neden olmuş. Çocukluğu süresince, Bay Y. uzun yıllarını çocuk yurtlarında ve bakıcı ailelerin yanında geçirmiş, fakat bunların hiçbiri uzun süreli olmamış. Bazı zamanlarda, 8 kadar torununa bir arada bakan anneannesinin yanında kalmış. Bay Y., uyuşturucu kullanmaya 10 yaşında başlamış.
Ergenliğinin ilk yıllarında Bay Y. bir çeteye katılmış ve uyuşturucu satışı, bahis gibi işlere girişmiş; 13 yaşında baba olmuş. Daha 17 yaşma gelmeden hırsızlık, yasadışı madde bulundurma, tecavüz gibi suçların da dahil olduğu çeşitli suçlardan defalarca tutuklanmış, fakat yaşı küçük olduğundan bir dizi uyan alıp serbest bırakılmış. Sürekli olarak okuldan kaçarmış ve sonunda 15 yaşında okulu bırakmış. Bunun ardından, uyuşturucu kullanan ve satan çete arkadaşlarıyla birlikte sokakta yaşamaya başlamış. 17 yaşında, bir bar kavgasında bir adamı bıçaklamaktan iki yıl hapis cezasına çarptırılmış. Hapiste bulunduğu sürede, kendisini çarşafla asarak intihara teşebbüs etmiş. Bunun sonucunda, haftalarca revirde kalarak hapishanedeki işlere katılmak zorunluluğundan muaf olmuş.
23 yaşma kadar, Bay Y.'nin, görmediği ve bakımını üstlenmediği beş çocuğu olmuş. Keyfî yerindeyken çekici, komik ve sosyal olabilen , manipülatif bir insan. Fakat uyuşturucu kullandığında ya da keyfi yerinde olmadığında, son derece sinirli ve insafsızca yıkıcı olabiliyor.
Bay Y. pek çok kereler aşın doz uyuşturucuya maruz kalmış ve bunların çoğu kasıtlı olmuş. Depresyon ve intihar girişimi nedeniyle üç kez psikiyatri servislerine yatınlmış. Şimdiki de bunlann dördüncüsü. Bay Y.'nin hastaneye yatınldığında tipik bir kişilik örüntüsü sergiliyor. Önce, düzelmiş ve daha iyi olmuş gibi görünüyor, hastane personeline ve diğer hastalara yardımcı oluyor. Fakat daha sonra, Bay Y. koğuşunda sorun çıkarmaya başlıyor ve diğer hastalan, sigara içme hakkı, giriş çıkış izni, fazladan ilaç gibi konularda isyana teşvik ediyor. Bulunduğu en son hastanede, 60 yaşında bir kadın hastayla cinsel ilişki esnasında yakalanmış.
DSM-IV-TR tanı ölçütlerine göre 301.6 Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Aşağıdakilerden üçünün (ya da daha fazlasının) olması ile belirli, 15 yaşından beri süregelen, başkalarının haklarım saymama ve başkalarıma haklarına saldırma örüntüsü:
tutuklanması için zemin hazırlayan eylemlerde tekrar tekrara bulunmakla belirli, yasalara uygun toplumsal davranış biçimine ayak uyduramama
sürekli yalan söyleme, takma isimler kullanma ya da kişisel çıkan, zevki- için başkalarını atlatma ile belirli dürüst olmayan tutum
dürtüsellik (impulsivite) ya da gelecek için tasanlar yapmama
yineleyen fiziki kavgalar ya da saldırılarla belirli olmak üzere sinirlilik ve saldırganlık
kendisinin ya da başkalannın güvenliği konusunda umursamazlık
bir işi sürekli götürememe ya da mali yükümlülüklerini tekrar tekrar yerine getirmeme ile belirli olmak üzere sürekli bir sorumsuzluk
başkasına zarar vermiş, kötü davranmış ya da başkasından bir şey çalmış olmasına karşı ilgisiz olma ya da yaptıklanna kendince mantıklı açıklamalar getirme ile belirli olmak üzere vicdan azabı çekmeme
Kişi en az 18 yaşındadır
15 yaşından önce başlayan Davranım Bozukluğunun (bak. S. 58) kanıtları vardır.
Antisosyal davranış sadece Şizofreni ya da bir Manik Epizodun gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır.