Ülkemizde Alzheimer hastalığı bir sorun mu?
65 yaş üstü toplumun %51i AH tanısı almaktadır. Her beş yaş aralığı için de rastlanma sıklığı ikiye katlanmaktadır. Buna göre 85 yaş üzeri kişilerin %30-50’si AH tan ısı alır. Türkiye’de de bu oran 70 yaş üzer i kişilerde yapılan bir çalışmada %9,8 olar ak belirlenmiştir. Ülkemiz nüfus sayımı sonuçlarını ele alırsak, toplumun %6’sı halen 65 yaşın üzerindedir. Ancak çok değil 15 yıl sonra, 2020’de bu oran %10-12’ye yükselecek ve demans önümüze yaygın bir hastalık olarak çıkacaktır.
Yaş ortalaması gitgide artan, yaşlanan toplumumuzda hastalar da çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Halen Türkiye’de 400.000 civarında AD hastası olduğu tahmin edilmektedir. Sık görülen Alzheimer hastalığına vasküler demans, fronto temporal demans, Parkinson ve Lewy cisimcikli demans gibi hastalıklar da eklenince, ileri yaşlarda dem ansın neredeyse bir halk sağlığı sorunu olduğu ortaya çıkar.Bu hastaların çok azının tıbbi tanı aldığı ve doktor yardımına ulaşabildiğini, çoğu kişinin ‘yaşlanınca unutmak ve muhtaç duruma düşmek normaldir’ yanlış inanışının kurbanı olduğunu biliyoruz.
Yaşlılarımız için duyarlı olduğumuzu her fırsatta tekrar etmemize rağmen ülkemizde ne sağlık sistemi ne de sosyal yardım sistemleri yaşlılık, demans, demansta bakım ve tedavi yaklaşımları ile yaşlının sosyal yaşamının desteklenmesi konusunda hazırlıklı değil. Alzheimer hastalarını kabul edecek özel bakımevleri, bilgili personel, gündüz bakımevleri, yatalak hasta bakımı için eğitim verebilecek kurumlar, bakıcılar için eğitim ve psikolojik destek imkânları sayılabilecek eksiklerden bazılarıdır. Ülkemizin ciddi bir yaşlı sağlık ve sosyal bakım politikasına ihtiyacı var.