Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Aşağıdakilerden dördünün (ya da daha fazlasının) olması ile belirli, genç erişkinlik döneminde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, sürekli, toplumsal ilişkilerden kopma ve başkalarıyla birlikte olunan ortamlarda duyguların anlatımında kısıtlı kalma görüntüsü:
ailenin bir parçası olamadığı gibi, ne yakın ilişkilere girmeyi ister, ne de
yakın ilişkilere girmekten zevk alır
hemen her zaman tek bir etkinlikte bulunmayı yeğler
başka biriyle cinsel deneyim yaşamaya karşı ilgisi olsa bile çok azdır
alsa bile çok az etkinlikten zevk alır
birinci derece akrabaları dışında yakın arkadaşları ya da sırdaşları yoktur
başkalarının övgü ya da eleştirilerine karşı ilgisiz görünür
duygusal soğukluk, kopukluk ya da tekdüze bir duygulanım gösterir
Olgu Sunumu: Yalnızlığı Seçen Bir Adam
Bay S., 38 yaşında bekar bir laboratuvar teknisyeni. Projelerde takım ruhuna uyum göstermekte zorlanmasından ötürü, bir akademisyen olan patronu tarafından gönderilmiş. Son 5 yıldır Bay S. laboratuvarda neredeyse tek başına çalıştığı bir projede görevli ve son derece başarılı. Bay S.'nin patronunun yakın bir zamanda aldığı yeni bir ödenek, Bay S.'nin görevine devam etmesine olanak tanıyor, fakat projenin geniş çapta büyümesini gerektiriyor. Bu nedenle Bay S.'nin patronu laboratuara yeni elemanlar almış ve Bay S.'nin onları yetiştireceğini düşünüyor. îşe yeni giren elemanların çoğu, Bay S.'nin birlikte çalışılabilecek ve bir şeyler öğrenilebilecek biri olmadığını söyleyerek, 3 hafta içinde işten ayrılmışlar. Hiçbir biçimde rehberlik etmediğinden, düşmanca ve küstahça davrandığından şikayet etmişler. Üçüncü kişinin de işten ayrılmasının ardından patronu Bay S. ile görüştüğünde, Bay S. uysal ve şaşırmış bir görüntü sergilemiş. Elinden geleni yapmaya çalıştığını ve şikayetlerin nedenini anlayamadığını söylemiş. Görevindeki değişiklikten dolayı sıkıntı yaşadığını ve kendisinden beklenenin ne olduğunu tam olarak bilemediğini kabul etmiş. Patronu eskiden beri Bay S.'nin çalışmasının titizliğinden ve doğruluğundan memnun ve onu kaybetmek istemiyor, fakat Bay S.'nin başkalarıyla birlikte çalışmayı ve onlara bir şeyler öğretebilmeyi becerememesi durumunda projesinin tehlikeye düşeceğinin farkında. Bu nedenle Bay S.'ye yeni görevleri ile ilgili olarak profesyonel yardım alması gerektiği söylemiş ve böylece Bay S. değerlendirmeye gelmiş.
ilk görüşmede Bay S. kendisini başkalarıyla ilişkiye zorlandığında hep sıkıntılı ve uyumsuz hisseden, yalnızlığı seven biri olarak tanımlıyor. Ailesinden her zaman ayrı yaşamış. Yetişme çağındaki yaşantısını anlatması istendiğinde Bay S.'nin hiçbir zaman yakın bir dostu olmadığı, takımlara seçilmediği, hiçbir okul etkinliğine katılmadığı ortaya çıkıyor. Bay S. bu gerçekleri yansız bir üslupla tanımlıyor ve bütün bunlardan mutsuz görünmüyor. Hiç kimseyle flört etmemiş, hiç cinsel deneyim yaşamamış ve başka birinden böyle bir talep geldiğinde de istek duymamış. Bilime olan ilgisi, 13. yaş gününde aldığı bir kimya setiyle başlamış. O günden sonra, ilk gençlik yıllarını uzun saatler boyunca tek başına deneyler yaparak geçirmiş. Boş zamanlarını bilgisayar oyunlarıyla geçiriyor.
Şizoid Kişilik Bozukluğu İçin Ayırıcı Tanı Kılavuzu
Şizoid Kişilik Bozukluğu, Aristo'nun insanın sosyal hayvan olduğu düşüncesine ters bir örnek oluşturur. Bu kişiler, çoğu insanın sosyal etkileşim sırasında yaşadığı haz ve keyiften yoksun oldukları izlenimi uyandırırlar. Şizoid Kişilik Bozukluğuna tanı konulurken, en önemli ayırıcı, yalmz olan fakat bir Kişilik Bozukluğu olmayan insanlardır. Kişi yalnızlığı tercih ediyorsa ve bu durumdan sıkıntı ya da rahatsızlık duymuyorsa, Şizoid Kişilik Bozukluğu tanısı konulması uygun olmayacaktır. Bay S. işinde başarılı olarak çalışabiliyor olsaydı ve hayatından memnun olsaydı, bir Kişilik Bozulduğu tanısı konulması uygun olmayacaktı. Bununla birlikte, Bay S.'nin ömür boyu sürmüş olan başlarıyla ilişkiyi reddetme hali, işini tehlikeye sokan bir soruna neden olmaktadır. Tanı uygundur.
Şizoid Kişilik Bozukluğu'nun ayırıcı tanısında, bir sonraki adımda Kaçm- gan Kişilik Bozukluğu dikkate alınmalıdır. Kaçmgan Kişilik Bozukluğunda, kişiler kabul edilmek istemelerine karşın, mahçup olmak ya da reddedilmekten korktukları için sosyal ortamlardan ve sosyallikten çekinirler. Oysa Şizoid Kişilik Bozukluğu olan kişiler, zaten hemen hiç haz almadıkları sosyalliğe karşı ilgisizdirler. Örneğin, Bay S., hiç yakın bir arkadaşı olmadığı ve asla flört etmediği halde, yalnızlığından sıkıntı duymamaktadır.
Şizoid Kişilik Bozukluğu olan kişiler, sosyal ilişki yoksunluğuyla ve sınırlı duygulanımlarıyla, Şizotipal Kişilik Bozukluğu ile benzerlik gösterirler, fakat Şizotipal Kişilik Bozukluğunun temel özelliklerinden olan bilişsel ve algısal bozukluklar, garip ve büyüsel inançlar yoktur. Paranoİd Kişilik Bozukluğu bulunan kişiler sosyal ilişkiden çekinebilirler, fakat bu durum, ilgisizliklerinden değil, başkalarınm düşmanlıklarından ve kendilerine karşı komplo kurulmasından korkmalarından ileri gelir.