Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal Kişilik Bozukluğu İçin Ayırıcı Tanı Kılavuzu
Şizotipal Kişilik bozukluğu tanısını koyarken klinisyen öncelikle Şizofreni, Sanrılı Bozukluk ya da Psikotik Özellikli Duygudurum Bozukluğunu işaret edebilecek, geçmişteki ya da şimdiki psikotik belirtileri değerlendirmelidir. Şizotipal Kişilik bozukluğu bulunan kişiler genellikle garip ve esrarengiz inançlara kapılmalarına rağmen (öm. Bayan G.'nin ilahi bir görüntü beklentisi ve astral yolculuğa inanması) varsam ya da sanrı gibi sürekli psikotik belirtiler yaşamazlar. Bununla birlikte, ek tanı konulmasını gerektirmeyen ve dakikalar ya da saatler süren geçici psikotik epizodlar görülebilir. Bu çok kısa psikotik deneyimler özellikle kişi stres altındayken gerçekleşir.
Şizotipal Kişilik Bozukluğu bulunan kişilerde bazen Şizofreni ortaya çıkabilir; bu durumda Şizotipal Kişilik Bozukluğu Eksen H'de "premorbid" notuyla birlikte belirtilmelidir. Erişkinlerde Şizotipal Kişilik Bozukluğu'nun belirtilerini, hafif şiddetteki Otistik Bozukluğun ya da Asperger Bozukluğu'nun rezidüel belirtilerinden ayırmak bazen güç olabilir. Bununla birlikte, Yaygın Gelişimsel Bozukluğu bulunan kişilerde daha bebeklikten başlayarak, şiddetli sosyal geri çekilme ve garip davranışlarla karşılaşılır. Şizotipal Kişilik Bozukluk, özellikle bilişsel ve algısal bozuklukları ve tuhaf esrarengiz inançları sayesinde, diğer Kişilik Bozukluklarından ayırt edilebilir. Sınırda Kişilik Bozukluğu ve Majör Depressif Bozukluk, Bayan G.'nin özellikleri arasında bu- lunmasalar da, Şizotipal Kişilik Bozukluğu ile birlikte sık görülür.
Olgu Sunumu: Garip Bir Kadın
Bayan G., 60 yaşında, hiç evlenmemiş ve 13 kedisiyle birlikte yalnız yaşayan yaşlı bir kadın. Bayan G.'nin görünüşü alışılmışın dışında ve davranışları ayrıksı. Sempatik ve canayakın biri olmasına rağmen onu gören herkes "farklı" olduğunu hemen hissediyor. Bayan G., 1920'leri andıran değişik bir tarzda renkli kapitone kumaşlara sarmıyor. Hiçbir zaman bir işte çalışamamış. 40'lı yaşlarına kadar ailesinden kalan mirasla yaşamış. Şu anda fakirlik maaşlarıyla ve yardımlarla yaşamını sürdürüyor. Bayan G. dindar bir Roman Katolik evde büyümüş ve Meryem Ananın, Lourdes'daki çocuklar gibi bir gün kedisini ziyarete geleceğine inanıyor. Sürekli olarak, bu ziyaretin nerede ve ne zaman olacağını söyleyecek mesajların ve ipuçlarının peşinde. Örneğin, başkalarının (örn., mağazadaki kasiyerin ya da postane memurunun) en sıradan sözlerini bile, arkalarında gizli, daha derin bir anlam olup olmadığını anlayabilmek için ölçüp biçiyor. Bayan G. neredeyse sürekli olarak depersonalizasyon ve dereal- izasyon durumunda bulunuyor. Kendisiyle bağlantısının koptuğunu ve kendisini bir film karakteri gibi hissettiğini söylüyor. Bedenden çıkma deneyimleri gibi konulardan çok etkileniyor ve astral yolculuk olaylarından sıkça söz ediyor. Oturduğu daire yıllar boyunca topladığı işaretler ve çöplerle dolu. Tuhaf inançlanna rağmen, Bayan G. saplantılı değil ve İnançlarında yanılmış olabileceğini kabul edebiliyor. Evinden çıkarken insanların arkasından konuştuğunu hissediyormuş, fakat bunun alışılmamış giyim tarzından olabileceğini düşünüyor. Bu nedenle ve sosyal ilişkilerde son derece resmi ve kaçmgan olmasından ötürü, Bayan G., insanlarla konuşmamak ya da asansörde karşılaşmamak için sadece geceleri sokağa çıkıyormuş. Apartmana gizli gizli girip çıkıyor ve alışverişlerini 24 saat açık olan marketten, başka birisinin bulunamayacağı bir saatte, geceyansı 3'te yapıyormuş.
Bayan G.'nin şizofren bir dayısı var. Çocukluğundan beri kaçmgan ve içine kapanık bir insanmış ve kendisi de her zaman "tuhaf' olduğunu ve kardeşlerine ya da arkadaşlarına asla uymadığını biliyor. Geçmiş yıllarda kardeşleri zaman zaman kendisine psikiyatrik tedavi almasını önermiş olsalar da, Bayan G. bunu reddetmiş. Bayan G. bu değerlendirmeye, dini gereçler satan bir dükkandan bir Meryem heykelini parasını ödemeden almaya kalkıştığı için polis tarafından yakalandıktan sonra getiriliyor. Bayan G. polise kendisine gelen vahiy nedeniyle heykeli alması gerektiğini söylemiş. Polis heykeli geri vermesi konusunda diretince, Bayan G., kavgacı, tedirgin edici bir hale girmiş ve polisi yumruklamakla tehdit etmiş. Bunun üzerine kelepçelenerek acil servise getirilmiş.
Bayan G.'nin dört erkek, iki kız kardeşi var. Yıllar boyu, hepsi az ya da çok onunla ilişki kurmaya çalışmışlar. Bayan G., görüşme önerilerinin çoğunu reddetmiş ve farklı nedenlerden ötürü her birinden rahatsızlık duyuyormuş. Yalnızken kendisini daha rahat hissediyormuş. Daha önceki yıllarda tatil zamanlarındaki aile toplantılarına davet edildiği halde, kardeşleri uzun zamandır onu bu gibi özel günlere dahil etmeye çalışmaktan vazgeçmişler. Son 15 yıldır, özel günlerde kardeşlerinden gelen kutlama telefonları dışında neredeyse tümüyle yalıtılmış bir hayat sürüyor. Yine de kardeşleri yoksulluk Ödeneklerinden maaş ve giysi alabilmesini sağlıyorlar.