Manik Depresif Hastalığın Farklı Görünümleri Nelerdir?
Manik depresif hastalık her zaman bu kadar açık seçik olmayabilir. Obsesif kompulsif bozukluk (takıntı ya da vesvese hastalığı), yaygın anksiyete bozukluğu (evham hastalığı), alkol kötüye kullanımı gibi başka psikiyatrik tablolar da eşlik edebilir. Özellikle takıntıların varlığı tedavide önemli bir zorluk getirir.
Çünkü bunların tedavisi için verilen depresyon ilaçları, maniyi tetikleyebilmektedir.
Manik dönemdeyken riskleri değerlendiremeyen hasta, bu dönemde uyuşturucu ya da fazla miktarda alkol kullanabilir. Bu da mani belirtilerinin daha da şiddetlenmesine yol açar.
Bazen hasta normalken alkol içebilmek için ilaçlarını kesip hastalanabilir. Sonuç olarak alkol problemleri ve manik depresif hastalık, yumurta-tavuk gibi iç içe geçer. Bu nedenle hastaların alkolden tamam en uzak kalması en uygunudur. Duygu durum dalgalanmalarının, yani hastalık dönemlerinin sıklık, şiddet ve uzunluğu kişiden kişiye çok farklı olabilir. Hızlı döngülü dediğimiz bazı hastalarda sık ve daha kısa süreli dalgalanmalar görülür (bir yılda en az 4 kez). Bu hastaların tedavisi diğerlerinkinden daha zordur.
Mani ve depresyon belirtilerinin aynı zamanda bulunması da mümkündür. Bu "karışık dönemlerde huzursuzluk, uyku ve iştah bozukluğu, intihar düşünceleri ve psikoz belirtileri bulunabilir, işitme halüsinasyonları ve gerçek dışı düşüncelerin (hezeyanlar) eşlik ettiği karışık dönemler şizofreniyle karıştırılabilir. Bazı hastalarda tanı ancak uzun süreli takiple konabilir. Hastalığın dönemsel seyri ve ara dönemlerde tamamen düzelmesi, şizofreniyle arasındaki en önemli farktır.
Manik depresif hastalık sonradan şizofren iye dönüşmez. Ancak bazı şizofreni hastalarına en başta yanlış bir şekilde manik depresif tanısı konmuş ve hastalığın uzun vadeli seyrinde doğru tanıya varılmış olabilir. Birçok hekim, yakaya iyimser yaklaşmak ve gereksiz ağır ilaç tedavilerinden kaçınmak için ayırımı zor ara vakalara şizofreni yerine manik depresif tanısı koyma eğilimindedir.